2 Nisan 2018 Pazartesi

"Project Pan" mi Yapıyorum? "Hit The Pan" Ürünlerim

Herkese yeniden merhabalar :)
İnstabloggerlık çıktı çıkalı maalesef çoğumuz blogları boşladı. Ama hala blog okumayı seven biriyim :) Arada sırada ise kalıcı olması için bol içerikli yazı yazmayı seviyorum :)

6-7 sene önceden blogları takip eden birileri varsa mutlaka " 'Hit The Pan' ürünlerim" ,hadi şu kadar ürünle 'Project Pan' yapıyorum kimler benimle" gibi yazılar okurduk. Bende zaman zaman "Ay şu ürünleri gözümün önüne koyayım da sık kullanayım bitsin" diye düşünüp kendimce Project Pan yapıyordum ama yapamıyordum :D Hatta geçen sene, burada gördüğünüz ürünlerden bazılarını "hadi bitir" diye ayırmış ama sürekli kullanamadığımdan bitirememiştim.

E artık yazın evlenecek bir gelin olduğumdan, ilgi alanım artık kozmetik mağazaları yerine ev tekstili ve mutfak eşyaları mağazaları olunca ürün bitirmek çok kolay hale gelmeye başladı. Çünkü alma oranım o kadar azaldı ki. En son kozmetik ne aldım hatırlamıyorum bile :)


Toplu halde bitenlerim ve dibini gördüğüm bazı ürünler :)  Toplu fotoğrafa koymayı unuttuğum Nars Dolce Vita ruj ile başladım aslında. Benim için "my lips but better" deyimine uygun bir rujdu ve bir ara doğal dudak istediğimden bunu kullanmaya başladım, altına farklı dudak kalemleri ile kullandıkça daha da güzel oldu ve bitti :) E madem bitiyormuş bunlar dedim her gün bitirmeye heveslendiğim ruju kullanmaya başladım :) Diğer hit the pan ürünler ise tesadüfen bu zamana denk geldiler. Şimdi detaylara geçelim :)


*Batiste Kuru Şampuan : Sürekli kullandığım tek kuru şampuan. Birçoğu bıraktığı kalıntının gitmediğinden dolayı sevmiyor. Ama Duygu Özaslan'ın bir videosunda anlattığı gibi kullanıyorum ben ve sonuç enfes. Gece yatmadan önce saçınıza bolca sıkıyorsunuz daha sonra hiç karıştırmadan yatıyorsunuz, gece boyu zaten o kendi kendine emiliyor ya da başınızı dönderdikçe saça yedirmiş oluyorsunuz. Sabah kalktığınızda ise tertemiz ve kabarmış saçlar. Hem de hiç kalıntı olmadan :) Bu original'den çok Fresh olanını seviyorum ben :)

*Bee Beauty Foaming Facial Cleanser: Sürekli temizleme ürünü olarak bunu kullandım. Köpük formdakiler çok pratik ürünler ama köpük olduğu için çok ovalamadan yıkıyorum bu da bana temizlemiyor hissi veriyor sanki. Ama güzel bir ürün, cildi gerip kurutmuyor, çok uzun zaman gidiyor ve doğal içerikli.


Arada 2 rimel, 2 concealaer ve 1 far bazı da bitmiş. Hatta ben yazıyı yazana kadar 1 concealer daha bitti :)

*Maybelline Lash Sensational Mascara :Lash Sensiational Mascaradan kaç tane bitirdim bilemiyorum ve kendisiyle aramızda güzel bir ilişki var :) Gün içinde asla kirpikler düşmüyor, kıvırıyor, uzatıyor <3 Yeni paketini aldım bile.

* Loreal Paradise Extatic : Maybelline'den daha pahalı bir ürün. Hatta indirim döneminde bile 2 katı fiyat. Ama birçok rimele göre de uygun elbette. Ben bu rimeli de çok sevdim. Hacim vererek uzatıp kıvırıyor. Tekrar arada alırım. Evet biraz çabuk bitiyor çünkü kuru yapısı var ve kısa zamanda içindeki ürün donup kalıyor. Ben birkaç damla lens solüsyonu dökerek ömrünü uzattım. Siz de bu şekilde deneyebilirsiniz. 

*Bourjois Healty Mix Concealer: Marka ülkemizdeyken bu ürünü çok sevmiştim. Daha sonra bir tatilde karşıma çıktı yeniden aldım. Ürün güzel, kapatıcı ve kalıcı. Ama rengi oksitlenme yapıyor ve en açık rengi bile bana koyu kalıyordu. Sadece concealer sürdüğüm günler sapsarı bir tabaka belli oluyordu. Sanırım bir daha bu kadar peşine düşmem :)

*Urban Decay Naked Skin Concealer: Bu ürünü çoğu kişi severek kullanıyor. Ama ben bir sevemedim. Rengi bana koyu kaldığı için mi yoksa zaten bana uyacak bir kapatıcı değil ondan mı bilmiyorum. Bana göre rengi koyuydu, kapatıcılığı yeterli gelmedi. O yüzden bir daha kendi rengime uygun olanını aramam sanırım :)

*Urban Decay Eyeshadow Primer Potion : Bir alışverişimde tester olarak geldi ama içinde çok fazla ürün vardı. O yüzden o kadar uzun zaman kullandım ki. Bir de boyu mini ama ambalajı yine aynısı. Bu yüzden Urban Decay'i tebrik ediyorum. Ben bu ürünü çok sevdim. Renkli gibi ama sürünce şeffaflaşıyor ama çok az da olsa renk veriyor. Anında sabitleniyor ve farı tüm gün tutuyor. Eğer Başak Mac'i o kadar övmeseydi tekrar bunu alırdım :)


Ve geçelim dudak ürünleri kısmına :) 
5 ruj, 1 dudak kalemi, 1 allık/ruj, 1 lip balm ve 1 aydınlatıcı :) Sonuç çok iç açıcı :)

*Flormar Radiant Pink Aydınlatıcı : Baz olarak da kullanıma uygun inci pembesi bir aydınlatıcı. Ben elmacık kemiklerime uyguluyordum ve çok doğal, ışıl ışıl bir aydınlık katıyordu. Ama kokusu biraz ağırlaştı o yüzden tamamen bitmeden çöpe gitti. Yedek bile almışım zamanında :)

*Benefit Posie Tint: Benefit'in bu ürünleri hem yanak hem de dudak için. Mühür gibiler, sürdüğünüz yerden siz çıkarana dek asla çıkmıyorlar. Ben bu küçük boyunu genel olarak allık olarak kullandım arada da dudağıma :) Küçük olmasına rağmen çok uzun zaman gitti. Çünkü yoğun ürünler olduğundan minik bir iki damla yetiyor. 

*Lola Bomb Cosmetic Bubblegum Pop: Lola Bomb Cosmetics'in lip balmlarına ve peelingini bayılıyorum. Doğal ürünler ve sürdüğünüz anda yumuşacık dudaklarınız oluyor. Ürünü çok severek kullandım bitirdim. Çileklisini kullanıyorum şu anda da. Yatarken sürüyorum genelde ve sabah kalktığımda yumuşacık, ölü derisi olmayan bir dudağa sahip oluyorum. Kokuları ise efsane. Çilekli olan aynı çilek reçeli gibi kokuyor. Ama favorim sanırım Bubblegum olan :) O bitsin bundan alayım :)

*Nars Dolce Vita Ruj: İlk bununla başladı herşey :) Kendisini çok severek kullandım. İster sade ister dudak kalemi üstüne olsun, her türlü çok güzel duruyor. Kremsi olduğu için bitirmesi çok sürmüyor ama ben ilk başlarda çok kıyamamıştım kullanmaya :) 

*Mac Creme Cup: Zamanında bana yakışacağını düşünerek arkadaşıma sipariş vermiştim. Ama bu ton pembeler bana göre değil onu anladım. Mavi alt tonlu soğuk pembe ruj sevmediğimi çok iyi anladım :) Ama Golden Rose 502 numaralı dudak kalemi ile o kadar enfes oldu ki :) Bittiğinde bu kombin için çok üzüldüm.

*Urban Decay Kalem Ruj & Nyx Honey Nectar Kalem Ruj: Ud bir setin içinden çıkmıştı, parlak gloss gibi bir ruj. Biraz yapısı orta sert. Ve yine sevmediğim pembelerden :) Ama çok mavi alt tonlu değil. Biraz zorlanarak bitirdim yine de. Artık açılmadığında sevinerek bitirdiğimi kabul ettim :) Nyx ise çok önceden aldığım bir rujdu. Çok fazla kremsi bir ruj ve inanılmaz opak. Bitirmem zor olmadı ama her yere bulaştı falan. Yine artık açılamayacak boyuta geldi.

*Maybelline Colossal Sensation Ruj : Rujun adını şu an hatırlayamıyorum hatta seriyi doğru yazdım mı bilmiyorum :) Yine sevemediğim pembelerden :) Ama bu da GR 502 kalemle efsane oluyordu.

*Golden Rose 502 Dudak Kalemi : Yukarıda da yazdığım gibi soğuk pembelerle kombin ettim. Tek başına da inanılmaz güzel bir renk. Tesadüfen bitirmiş olduğum bir ürün oldu :) Yeniden alırım :)


Hit The Pan ürünlerime geçecek olursak, bu süreçte tesadüfen hit the pan olduklarını gördüm ve mutlu oldum :) Aslında henüz bitmekle alakaları yok ama bir adı atılmış oldu :)

*Wet'N Wild Comfort Zone Palet: O güzel altın ışıltılı grimsi renk var ya efsane. Çok kullanıldığından pan'i görüldü. Tek satsalar bu rengi yedek yedek alırım :)

*Wet'N Wild Walking On Eggshell Palet: Bu paletten iki rengi birden sevmiş ve tüketmişim :) Aldığım zamanlar çok kullanıyordum, sonraları unutmuşum bir ara yine kullanırken pan'lerini gördüm. Eğer  aralığı vermeseymişim çoktan bitermiş sanırım :) Bu paletteki 3 renkte çok güzel gerçekten.

*Gosh Rose Whisper Allık: Çok meşhur olan nude allık. İnanılmaz güzel bir tonu var. Ve evet her makyaja yakışıyor. Gramajı çok gözükse de aslında sık kullanınca hemen dibi gözükecek türden. Sanırım geniş bir pan'e yaydıkları için bu şekilde.


*Nars Sabitleme Pudrası : Adı çok uzun olduğundan yazmaya üşendim :) Ama yine çok meşhur ürünlerden birisi. Senelerdir her gün makyajımda kullanıyorum ve hala bitmedi. Bitsin yeniden gidip alacağım kesinlikle. İnanılmaz güzel bir aydınlık ve matlık veriyor. İkisini aynı anda nasıl yapıyor bilmiyorum ama yapıyor. Göz altlarını da koyulaştırmadan, çizgilere doldurmadan gün boyu sabitliyor. Ben beauty blender ile uyguluyorum ve bu şekilde çok seviyorum. 


Bitidiğim ve hit the pan yaptığım ürünlerim bu şekilde :) Fazlasıyla kozmetik bitirmiş ve pan görmüşüm. Aslında kendimi ödüllendirmem lazım ama canım çekmiyor :D Kozmetikseverlerin bir sözü vardır "hep almıyoruz, bitiriyoruz da" diye. Aynen gördüğünüz gibi :) Çekmeler dolup taşıyor elbette ama severek kullanıyoruz. Sevmediğimiz ürünleri de sevecek hale sokuyoruz :)

Umarım beğenerek okumuşsunuzdur, oldukça uzun bir yazı oldu :) 

Herkese mutlu haftalar:)

26 Nisan 2017 Çarşamba

Roaccutane Tedavisi ve Öncesi&Sonrası

Herkese merhabalar :)
Bloga yazı yazmayı çok sevsem de bir türlü fırsat bulamamak ve instagramın bu açıdan daha kolay kullanımı ile maalesef ara ara yazı ekleyebiliyorum.

Aslında roaccutane yazıp googleladığınızda bile milyonlarca video ve blog yazısına erişebilirsiniz. İlaca başlamadan önce ben de bütün yazıları okuyup videoları izlemiştim. Herbirinde farklı süreç gördüğümden ben de bu arşive bir yazı daha ekleyeyim dedim :) Öyle sivilceli suratım ve sivilcesiz suratımla öncesi sonrası yapmayacağım korkmayın :D Bu süreçte neler yaşadım, nasıl karar verdim ve 1 yıl sonra cildim nasıl bunlara değineceğim. 

SÜREÇ ÖNCESİ
Benim ergenlikte öyle sivilce sorunum olmadı,çıkarsa birkaç tane çıkar geçer giderdi. Fakat üniversite 3-4 zamanında sivilcelerim çıktıkça çıkmaya başladı. Yine tüm yüzümü basan türden değil elbette. Ama T bölgemde oldukça derin, büyük ve ağrılı sivilceler çıkıyordu. Hem geçmesi çok uzun sürüyordu hem de kıpkırmızı oluşunu koruyordu. 

Öncelikle araştırıp iyi bir cilt doktoruna gidiniz. Gittiğim cilt doktoru öncelikle antibiyotik tedavisi önerdi. Eğer bu tedavi olumsuz olur ise roaccutane sürecine girmemiz gerektiğini söyledi. 1,5 ay gibi bir süreçte kullanıp tekrar gitmemi istedi. Yanına birkaç krem ekledi. Her şeyi düzenli yaptım ve o 1,5 ay sonrasında sivilcelerde azalma vardı. Doktorda sonucu beğenip 1,5 ay daha devam ettirmeyi önerdi. Devam ettim fakat bu defa sonuç tam tersi oldu sivilcelerim tekrar çıkmaya devam etti. Doktorum roaccutane tedavisine başlamamız gerektiğini, sivilcelerimin çok inatçı olduğunu söyledi. 

Tedaviye başladık.Etkilerinden, süreçten, neler yapmam gerektiğinden uzunca bahsetti. Yine yanına krem ekledi bir de ek bir ilaç. Yüzümü yıkamam için de La Roche Posay Effaclar verdi.


Yalnız hatırlatmakta fayda var; bu süreçte hamile olmamalı ya da hamilelik düşünmemelisiniz. Her ay doktor kontrolüne gidiyorsunuz, başlamadan önce ve her ay kontrollerde kan tahlilleri veriyorsunuz ve roaccutane gibi ağır etkileri olan bir ilaç için düzenlenen bir prosedürü imzalıyorsunuz. 

TEDAVİ SÜRECİ
Roaccutane süreci hakkında bahsettiğim gibi doktorum uzunca anlattı. Yağlı yememeniz, güneşten korunmanız ve bol su içmeniz çok önemli. 
Roaccutane vücuttaki yağları engellediğinden cildiniz, dudaklarınız, elleriniz ve hatta saç deriniz kuruyor. Bu yüzden nem çok önemli.


Doktorum yağsız nemlendirici kullanmam gerektiğini markasının ise fark etmeyeceğini söyleyince  Nivea Aqua Sensation nemlendiriciyi tercih ettim ve bu süreçte kaç kutu bitirdim bilmiyorum. Günde min. 3 kez cildimi nemlendiriyordum ben. Hem de bolca :)


Güneş kremi kullanmadan adım atmamam gerektiğini söyledi doktorum ve La Roche Posay'in yukarıda gördüğünüz kremini önerdi. Bu süreç içerisinde yine bu güneş kremini kullandım bolca. Yüz temizleme jeli olarak ilk önerdiği Effaclar cildimde hassasiyet yaratınca bu sefer Tolariane serisinden temizleyici verdi. Nemlendirici kremi ile eczanede set olunca denemek istedim ama kremini hiç sevmedim açıkcası.

Ben bu süreci okulumu bitirmiş ve henüz çalışmaya başlamamış olduğumdan evde geçirdim. Dolayısıyla kuruyan dudaklarımı çok sık nemlendirdim. Evin içinde lipbalmsız dolaşmıyordum :) 2 haftada bir lipbalm alınca piyasada denemediğim kalmadı sanırım :D


Gördüğünüz gibi atmadıklarım varsa bu kadar lipbalm bitirdim :D Benim dudaklarım yara olacak kadar çatlamadı. Nemsiz dudaklarım nemini iyice yitirdi ve dudaklarımda lipbalm olmadıkça o kuruluğu hissediyorsunuz, yanıyor, acıyor. 
Bu arada lipbalmların en başarılı eski Yves Rocher serisi ve Bepanthol idi bence :)


Lola Bomb lipbalm ve peelingi ise bu süreçte almıştım. Peeling pek nadir kullandım açıkcası çünkü dudaklarım yeterince yanıyordu. Ama peeling bence çok başarılı. Bu lipbalm ise günlük hayatımın vazgeçilmezi normalde.


Gözaltlarımda Kiehl's Avokadolu kremi kullandım geceleri, gün içinde ise Tbs'nin bu eyes cube'u çok iş gördü! Çok pratik bir ürün. Verdiği nem ise tatmin ediciydi bence :)

Doktorum makyaj yapmamda bir sakınca görmediğini söyledi. Ama dediğim gibi bu süreçte dışarı çıkışlarım nadir olduğu için her gün makyajla dolaşan biri değildim. 

Nem veren fondoten, bb krem gibi ürünleri tercih ettim ben de. Loreal Cushion Fondoten hem spf 30 içermesi hem de oldukça ıslak olması sebebiyle ciltteki kurulukları çok güzel gizliyordu. Severek kullandım hem tedavi sırasında hem de sonrasında.


Dudaklarımda ise bu comboyu kullandım nerdeyse hep. Rimmel Kate lipbalm; oldukça yağlı gibi, nem veren, dudağın nemi hemen emmesini engeleyen yapısı sayesinde beni bayağı kurtardı. İlk olarak onu kullanıyordum tabi ki bolca :) Üstüne o zaman en yumuşak kalem ilan ettiğim Essence ve üstüne Maybelline'in bu kremsi ruju olan Lust For Blush' ı kullandım. Maybelline kullanmazsam Mac Creme Cup kullandım.

SÜREÇ SONRASI
Tedavim 6 ayda bitti benim. Mayıs sonu bitirdiğim tedavimde doktorum 1 aylık bir süreçte hiçbir şey kullanmamamı istedi. Herhangi bir jel, krem vs.. Bir tek güneş kremi kullanmamı istedi. 6 aylık süreçte benim cildim çok hassaslaştı. Sert bir havlu kağıt ile bile silsem yüzümü yanıyordu. Pul pul dökülmeler oluyordu. 1 ay içinde vücudum kendini toparladı. Yavaş yavaş eski halini almaya başladı. 1 ay sonra ise yazdığı kreme başlamamı ve 3 ay belli aralıklarla kullanmamı istedi doktorum.

Cildimde sivilce, sivilce izi, siyah nokta kalmadı. Çıkan sivilceler ise çok minik oluyor ve kısa zamanda iyileşiyor. Hatta sivilce olup olmadığını dahi anlamıyorum.

Bu tedaviyi kesinlikle doktorunuz önermeden kullanmak arzunuz olmasın. Zaten eczanelere imzaladığınız o kağıdı vermeden ilacı vermiyorlar.

Ben ağır bir şekilde geçirmedim bence bu süreci. Daha kötü etkileri olan okumuştum çünkü. Kısacası, zorlu süreçte neler yaptığımı, nelerin iyi geldiğini, nasıl bir süreç izlediğimi sizlerle paylaştım. Ben sonuçtan memnunum. Umarım sizlere faydalı olan bir yazı olmuştur :)

Mutlu haftalar herkese :)

2 Ocak 2017 Pazartesi

Bitenler 2016

Herkese yeniden merhabalar :)
Uzun bir aradan sonra bir bitenler yazısı ile buradayım. 2015'in son ayları ve 2016 yılı boyunca bitirdiğim çeşitli bakım ve makyaj ürünlerini bir poşete attım. Sene sonunda baktığımda ise epey ürün biriktiğini gördüm. Ürünleri kullanırken bahsedemesem de en azından bir bitenler yazısı ile kısa kısa haklarında yazayım dedim :)

Tabi ki tüm bitirdiğim ürünler burada yok. Mesela şampuan, pamuk, makyaj temizleyiciler, duş jelleri gibi..

Cilt Bakımı

2015 Aralık gibi Roaccutune tedavisine başladım ve bununla birlikte kullandığım ürünlerde bir takım değişiklikler oldu. 
La Roche Posay Toleriane Gel: Cilt doktorum vermişti roaccutune tedavisi sırasında. Bundan önce başka temizleyici kullanmıştım ve cildimde hafif yanmalar yapınca tedavi sırasında bunu önermişti. İyi bir jeldi. Ama şu an bunu kullanmıyorum.

La Roche Posay Tolariane Ultra Krem: Bu da jelle birlikte hediyeydi o zaman. Açıkcası kokusunu falan çok sevdiğimi söyleyemem. Ben nemlendirici kremde genel olarak hafif, su bazlı ürünleri seviyorum. 

La Roche Posay Anthelios XL: Bu güneş kremini ben tedavi sırasında kullandığımdan gerçek olarak nasıl duruyor bilmiyorum :D Ama parlak etki veren, ciltte hassasiyet yaratmayan aslında güzel bir güneş kremiydi. Parlak parlak durduğu için makyajsız çıkmıyordum dışarı.

Clinique Göz Makyaj Temizleyici: Bir alışverişimde hediyeydi. Çift bazlı güzel bir üründü. Ama fiyatı çok pahalı.

Garnier Argan Yağlı Misel Su: Haftanın 6 günü makyaj yapan biri olunca sık sık bitirdiğim bir ürün. Çok memnunum. Herhangi bir hassasiyet ya da sivilce yapmadı. Waterproof mascaraları bile güzelce temizliyor. Ama sanki elime değen yerlerde bir kuruluk yapıyor gibi geldi bilemedim. Bitirdikçe alıyorum.

Ten Ürünleri

Bioderma Sebium Al Correcteur: Uzun zaman önce sanırım hediye gelen bir ürün. O zamanlar çok sevmiş ve epey kullanmıştım. Tek sıkıntısı renk tonunun koyu olmasıydı. Süresi geçtiği için tamamen bitiremeden çöpe gidiyor ama içinde de az kalmıştı. 

Loreal Cushion Fondöten: Bu kesinlikle favorim. Roaccutune tedavisinde cilt kupkuru olduğundan ıslak ama az kapatıcılık içeren bir ürün istiyordum. Şans eseri de buldum. Ciltteki kuruluğu asla belli etmiyor. Kalıcı ve az kapatıcı ama cildi çok güzel gösteriyor. Yalnız bir pudra istiyor üstüne. Ama sanki biraz çabuk bitti gibi geldi bana. Yine de tekrar alacağım kesinlikle.

Alix Avien Terracota Pudra: Kesinlikle favori pudram. Tek başına kullandığım cildi kadife gibi gösteren bir ürün. Yüzün çok güzel iltifatları aldığım ve oldukça uzun süre giden bir ürün olmuştu. Fakat ben bunu 27 gr iken almıştım o zaman 35 lira gibi bir fiyatı varken geçtiğimiz zamanlarda yedeklemek için aldığımda 11 gr olduğunu gördüğüm ve 47 lira olan bir fiyat olmuş.

Bioderma Güneş Korumalı Kompakt Ürün: Yine renk tonu koyu olan ama yazın oldukça pratik olan bir ürün. Sadece yazın kullandığım için bitiremedim ve maalesef bozulmuş.

Shisedio Güneş Fondöteni: Su bazlı, muhteşem kalıcılıklı, kapatıcılığı oldukça iyi olan bir ten ürünü. Yazın kullandığım bir ürün olduğundan uzun sürede bitirdim ama bitirdim. Yedeği de var!

Artdeco Far Bazı: Oldukça sevdiğim bir üründü. Küçücük kavanoz ürün bir türlü bitmek bilmedi ama bozuldu bu da maalesef.

El Kremleri

Yves Rocher Tarçınlı Portakallı El Kremi: Geçen sene ki yılbaşı koleksiyonundaydı ve muhteşem bir kokuya sahipti. Gece yatarken kullanıyordum yazın ara verdim ve tekrar kullandım. Oldukça sevdiğim bir ürün oldu ama sınırlı sayıdaydı :/

Madame Coco El Kremleri: Tam çantaya atmalık bu el kremlerine bayılıyorum. Hemen emilmesi, yağlı bir his bırakmaması ile tam puan alıyor benden. 

Burts Bees Limonlu Kütikül Kremi: Tırnak çevrem çok kuru olduğundan banyodan sonra tırnak ve çevresine bu kremi uyguluyordum. Hem tırnaklarımı güçlendiriyordu hem de bir daha ki banyoya kadar tırnak çevremi kurutmuyordu. Uzun yıllar kullandım. Hemen yenisini alacağım.

Lip Balmlar

Bu görüntü biraz fazla kabul ediyorum :D Fakat bu yazıda sürekli bahsettiğim gibi roaccutune tedavisi sırasında evde olduğumdan sürekli lipbalm kullanıyordum ve 10 günde bir lipbalm bitiyordu. Hepsinden tek tek bahsetmeyeceğim ama sevdiğim ürünlerden bahsedeyim kısa kısa. 

Aralarındaki en favorim Bepanthol Dudak Kremi Tüpte oluşu ve bitmeye yakın maalesef çıkmayışı ile zor bir ürün ama dudaklara en iyi gelen ürün buydu. Yves Rocher lipbalmlar ise yenilenmeden önce kesinlikle favorim iken maalesef yenilendikten sonra sevmedim. Le Petite Marseille lipbalm biraz balmumsu olsa da güzel bir nem veren üründü. Diğerleri ise deneme amaçlı ya da kokusuna aldandığım ürünlerdi :D

Kapatıcılar

Geçen sene çok sık makyaj yapmıyordum ama yaptığımda ise kapatıcı mutlaka kullanıyordum. 

Essence All About Matt: 5 liralık fiyatı ile çok iyi iş çıkarıyordu. Gratislerden gitmeden önce de bir tane yedeklemiştim. 

Note Full Coverage Concealer: Çok iyi kapatıcılık veren fakat renk sıkıntısı olan ve çabuk biten bir ürün. Ama bittikçe alıyorum. Baya açık tenli olmama rağmen 03 numarası bana oluyor.

Mac Pro Long Wear Concealer: Favorim budur. Mor gözaltlarına sahipseniz bunu tanırsınız kesin :) Uzun süre giden, güzel kapatan ve kalıcılığı çok iyi olan bir ürün. 

Maybelline Fit Me Concealer: Bitireli uzun süre oldu. Evet iyiydi ve memnundum ama ülkemizde yok ve almak için uğraşmak istemediğimden yedeği de yok :D 

The Balm Far Bazı: Ten ürünlerime koyacak buraya karışmış :D Aslında güzel bir üründü ama benimki çok çabuk bozuldu, suyu ve sıvısı çabuk ayrıldı.

Loreal Lumi Magique & Maybelline Dream Touch Concealer: Concealer üstüne aydınlatmak için kullandığım ürünlerdi. Maybelline'den çok memnundum özellikle fakat kaldırıldı.

Mascaralar

Kısa, ok gibi kirpikleri olan birinin herhangi bir mascarayı sevmesi elbet beklenemezdi. Aralarındaki tek favorim ve birkaç tane bitirdiğim ürün Yves Rocher Sexy Pulp mascara! Diğerleri ise beğenmediğim ürünler oldu. 
Mascara bazları ise çok güzeldi. Özellikle Flormar!

Kalemler, Dudak Ürünleri, Real Techniques Sünger

Avon Glimmerstick Diamond Kalemler: Biri lacivert simli biri ise siyah/füme simli olan bu iki kalemi eyeliner olarak kullanıyordum. Uzun zaman kullandım. Memnundum da.

Clinique Füme Göz Kalemi: Bu kalemlerin asansöründe bir sorun var kesinlikle. Çok da sevmediğim bir ürün oldu maalesef.

Essence Gloss: Zamanında alıp severek kullandığım sonra kenara attığım ve bozulan bir ürün oldu.

Rimmel Scandaleyes Kalem Far: Kalıcılığı da, opaklığı da güzel olmayan bir kalemdi. Bitsin diye uğraşırken içi ha bire çıkıp durdu ve kırıldı.

Essence İn The Nude & Flormar 201 Dudak Kalemleri: Dibine kadar kullandığım 2 en sevdiğim nude. Özellikle Flormar 201! Şu an bir tane daha bitmek üzere ve yedeği de var!

Real Techniques Sünger: Çok severek kullandım. Yırtıldı ve ayrıldı. Yenisi kullandım ve hatta ömrünü doldurdum neredeyse :D 

Kaş Mascaraları

Rimmel Brow This Way: Fırçası büyük olan ve içindeki sıvının pıhtılaştığı bir üründü. Sevmedim.

Mac Pro Long Wear: Favorim budur. Asla akmayan, bulaşmayan, güzel tarayan bir ürün.

Essence & Wet N Wild Şeffaf Kaş Rimelleri: Essence in bir tık daha iyi olduğunu düşünüyorum.


O kadar çok ürün birikmiş ki yazarken bileklerim ağrıdı :D Eğer sonuna okuyan varsa benden kocaman bir öpücük ona <3 

Herkese mutlu, huzurlu bir gün diliyorum :)

30 Eylül 2016 Cuma

Sevdiğin Sanatçılara Oy Vermek ve Kırmızı Halıda olma şansı yakalamak için son gün Pazar günü!

Bu yıl 43.’sü düzenlenecek olan Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde televizyon ve müzik dünyasının yıldızları sizin vereceğiniz oylarla parlıyor. Oylamaya katılarak sevdiği sanatçıları ödüle bir adım daha yaklaştırdıktan sonra güçlü ve sağlıklı görünen saçlarıyla fotoğrafını paylaşan 10 kişi, ayrıca geceye katılarak benzersiz deneyimler yaşama fırsatı yakalıyor.
Bu yıl 43.'sü gerçekleşecek Türkiye’nin en prestijli ödül töreni “Pantene Altın Kelebek Ödülleri” için oylamada son hafta! Sevdiği sanatçıları oylarıyla destekleyenler arasından seçilecek 10 kişi ayrıca geceye Pantene’le hazırlanacak, kırmızı halıda sevdiği sanatçılarla tanışma fırsatı kazanacak.
Türkiye’nin sevilen yıldızlarını bir araya getiren “Pantene Altın Kelebek” ödül töreni heyecanına katılmak çok kolay. En sevdiği sanatçılara oy verdikten sonra güçlü ve sağlıklı görünen saçlarıyla fotoğrafını paylaşan katılımcılar, ödül gecesinde benzersiz deneyimler yaşama şansı yakalayacak. Seçilecek 10 kişi geceye Pantene’le hazırlanacak, alanında uzman kişilerden tavsiyeler alarak kırmızı halıda parlayan saçlarıyla yürüyecek.
Oylamaya katılmak ve gecenin yıldızı olmaya hak kazanmak için: http://www.pantenealtinkelebekodulleri.com/
Sosyal medyada  #PanteneAltinKelebek etiketini ve Pantene Türkiye Instagram ve Youtube sayfalarını takipte kalın!



Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Nisan 2016 Pazartesi

İpana Luxe Perfection Beyazlatıcı Diş Macunu yorumlarım

Doğru makyaj, dolgun kirpikler, bakımlı bir cilt, hacimli saçlar… En önemlisi de beyaz dişlerle sağlıklı, güzel bir gülümseme! Bu yüzden diş bakımına ve beyaz olmasına oldukça özen gösteriyorum. Sürekli yeni ürünleri deneyimlemeyi de seviyorum. Burada raflarda gözüme çarpan ve Amerika’nın en büyük diş macunu markası olan Crest aslında Procter and Gamble’ın Türkiye’de sunduğu İpana markasıyla tamamen aynı içeriklere sahipmiş. Dünyada ilk defa beyazlatıcı bantları üreten bir marka olduğu için 3 boyutlu Beyazlık ailesi oldukça ilgimi çekti. Son zamanlarda market alışverişine gittiğim her mağazada ve televizyonlarda sıklıkla İpana’nın yeni ürünü olan Perfection’a denk gelince ve özellikle 3 günde %100’e kadar lekesiz iddasını duyunca denemek istedim ve hemen aldım.
İpana’nın en hızlı ve en güçlü beyazlatıcı diş macunu ünvanına sahip bu diş macunu ile deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Diş hekimimin de daha beyaz bir diş için önerdiği İpana 3D White Perfection ile güvenle, bembeyaz gülebiliyorum.
Perfection diş macunu 3 Boyutlu Beyazlık ailesinin en ileri ve etkili beyazlatıcı diş macunu teknolojisini içeriyor. Böylece diş minesine zarar vermeden sadece 3 günde diş yüzeyindeki lekeleri %100’e kadar etkin biçimde çıkarıp ve bembeyaz bir gülümsemeye sahip olmamızı sağlıyor.
Performansına gerçekten çok şaşırdım. Etkisi inanılmaz! İlk kullanımdan itibaren bile diş yüzeyindeki lekeleri çıkarma etkisini farkediyorsunuz. Keskin nane tadıyla ferahlığı sağlıyor, böylece uzun süre ferah bir nefese de sahip oluyorsunuz. Beyazlatma etkisi bu kadar iyiyken diş mineme hiç bir zarar vermediğini bilmek de çok güzel.
Procter and Gamble’ın tüm dünyada pazara sunduğu en gelişmiş beyazlatıcı diş macunu olan 3 Boyutlu Beyazlık Luxe Perfection İpana ile Türkiye’de de raflarda yerini aldı. Denediğinizde bana hak vereceksiniz:) Kullanmadan kesinlikle inanmazdım, deneyince etkisini gördüm ve mükemmel sonuç aldım.
Tam bir bakım sağlamak için aynı ailenin Oral-B 3D White Luxe ağız bakım suyunu da kullanıyorum. O da diş macunu ve fırçasının ulaşamadığı alanlardaki lekeleri bile çıkararak uzun süre, keskin bir ferahlık sağlıyor.
Unutmadan küçük bir not ekleyeyim; P&G ve İpana ürün performansına o kadar güveniyor ki, memnun kalmazsanız paranızın 2 katını iade ediyor. Bu nedenle beyazlatıcı etkisini kendiniz de görün diye bence gerçekten denemeniz gereken bir ürün.
Ürünü satın almak isterseniz tıklayınız!
P.S. Bana bu bilgiler yetmedi, ağız ve diş sağlığı üzerine daha çok şey merak ediyorum diyenleri aşağıdaki siteye alalım. 
http://www.agizbakimuzmani.com/
#ipanaperfection  #gülüşünügöster
İçerik Kaynak: http://kokoshgirl.com/
Video Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=B7MDJzarokU

Bir boomads advertorial içeriğidir.

13 Aralık 2015 Pazar

Note Mattemoist Lipgloss - 404 Jolly

Herkese merhabaa :)
Tembelliğimi atıp bugün bir yazı yazmak istedim sizlere. Note'un lipgloss olarak geçen ama sıvı ruj olan bu ürününden bahsedeceğim.


Note bu ürünü Nisan - Mayıs gibi çıkarttı sanıyorum. Ambalajı güzel. Dikdörtgen, keskin, kalın plastik şık bir ambalaja sahip.



Fırçası gördüğünüz gibi yassı ve uygulamayı kolaylaştırıyor. Çooook yumuşak bir ürün. Dudaklarınıza sanki krem şanti sürüyormuşsunuz gibi oluyor. Dudakta asla ağırlık yapmıyor. Rengi direk dudağa geçiyor. Ama bu ürün asla sabitlenmiyor. Yumuşak yapısı buna izin vermiyor. Ama birşeyler yiyip içince de hepsi bir anda dudaktan silinmiyor.


Bendeki rengi 404 Jolly. Tam bir kiremitimsi turuncumsu kırmızı. Nasıl tarif edeceğimi bilemedim açıkcası :D Ben alırken sadece iki renk vardı ve ben de rengi değişik bulup almıştım. İyi ki de bu rengi almışım diyorum çünkü hem oldukça değişik bir renge sahip hem de her mevsime uyacak bir renk.

Tam gün ışığında çektiğim için dudaklarımdaki rengi daha açık çıkmış ama bir tık daha koyu (bileğimdeki swatch tam rengi).
Rengi açıklığı ya da koyuluğu birazda sürmeyle alakalı. İstediğiniz kadar koyultabilirsiniz.

Bu serinin en meşhur rengi 402. Güzel bir gül kurusu - pembe karışımı. Elimde artık çok fazla gül kurusu biriktiği için ben bakmasam iyi olur :) 

Fiyatı ise 20 ya da 25 lira olmalı. Ama zaten Note ürünleri sık sık 1 alana 1 bedava gibi bir indirime giriyor. 
Fiyat - performans açısından ben çok başarılı buldum.Sevdiğim ürünler arasında yerini çoktan aldı.

Siz bu seriyi denediniz mi? Beğendiğiniz renkler nelerdir ? Yorum olarak bırakırsanız çok sevinirim :)

Herkese mutlu akşamlarrrrr :)

28 Ağustos 2015 Cuma

Hourglass Allık Paleti & Max Faxtor Creme Puff Allık (20-Lavish Mauve) Yorumları ve Karşılaştırması

Herkese yeniden merhaba :)
Sanırım bol fotoğraflı ve uzun bir yazı olacak :)

Yılbaşına doğru kozmetik markalarının koleksiyon ürünleri çıkıyor bildiğiniz gibi. Hourglass allık paleti de geçtiğimiz holiday koleksiyonundaydı ve ben çok istemiştim. 
Kesinlikle verilen paraya değecek güzel allıklar. Tabi herkes çok beğenince Max Factor'de Hourglass allıklara dupe gösterilen şekil itibariyle benzeyen Creme Puff allıklarını çıkardı. Bende yakın zamanda Max Factor Creme Puff allıklardan bir adet edinince karşılaştırmalı bir yazı yazmaya karar verdim.


İlk benzetilen noktaları elbette ki allıkların görüntüsü. Fakat en önemli fark şu; Hourglass o meşhur pudralarının üstüne renk atarak bu allıkları oluşturuyor ve el yapımı. Dolayısıyla bütün allıkları eşit derecede değil, kiminin pudrası fazla oluyor kiminin rengi. Fakat Max Factor de iki farklı renk var. Altta bir pudra yok yani. Sadece farklı bir renk var ve bu bütün allıkların da değişiyor bu iki renk.


 Hourglass allık paletinde 3 renk var bunlar; Luminous Flush,Incandescent Electra ve Mood Exposure. (yukarıdan aşağıya)
Sadece Luminous Flush LE diğerleri kalıcı koleksiyonda da var. 


En meşhuru da sanırım Mood Exposure. Çünkü kabında kahve-mor gözüküp hafif pembeye kaçan bir nude renk olması değişik bir özellik. 

Hourglass allıklar çooooook yumuşaklar gerçekten. Parmağınızı değdirdiğinizde bunu anlıyorsunuz. Bu yumuşaklığa rağmen tozutmuyorlar. Fırçaya da dokundurur dokundurmaz hemen geliyor renkleri. 


Kendinden aydınlık duruyorlar. İçerisinde ben ışıltı bile göremedim ama sürünce yanağa oldukça aydınlık duruyorlar. Kalıcıkları da çok iyi gerçekten.


Max Factor Creme Puff allığa gelirsek görüntü olarak yine çok güzel.


Toplamda 6 rengi var. Benim seçtiğim renk 20 numara Lavish Mauve. Bir çok allığa göre gerçekten çok yumuşak fakat Hourglass allık kadar değil ve bu bence Hourglass allıkların ekstra yumuşak olmalarından kaynaklanan bir durum. 


Max Factor allık minik ışıltılar içeriyor ama asla sim gibi değil. Parmağınızı biraz dolaştırarak kolayca rengi alabiliyorsunuz. Hourglass da ise parmağınızı dokundurmanız yeterdi. Fakat Hourglass allıktaki gibi Max Factor allıkta fırçaya yine hemen gelen bir ürün. Pigmentasyonu oldukça iyi.


Yanakta daha az pembe duruyor ve tam istediğim renk <3 Yanağa yine o kadar güzel bir aydınlık veriyor ki hayran kaldım diyebilirim. Hourglass sanırım bu kadar aydınlık vermiyordu ama çok doğal bir aydınlık da sağlıyordu. 

Ambalaj olarak; Hourglass allıklar altın renkli çok şık bir ambalaj içerisinde. Metal olduğunu zannedip ağır bir görüntüsü varmış gibi durabilir ama metal değil ambalajı, oldukça hafif. Bence ağır bir ambalaja sahip olsaydı çok daha güzel olurdu. Max Factor ise marka olarak ambalaja çok önem vermiyor zaten ve bu allıklarda da oldukça basit bir plastik ambalajlama yapmışlar. Ki fiyatına göre çok daha özel bir ambalajı olmalıydı.

Kısacası; eğer Hourglass ürünlerine ulaşamıyorsanız ve instagramdaki satıcılardan da  almak istemiyorsanız elbette Max Factor alabilirsiniz. Çünkü Max Factor Creme Puff allıklar da inanılmaz güzel allıklar. Ama bence Hourglass allıkları özel kılan; elle yapılmaları, pudra üstüne renk atılması ve çoook yumuşak olmaları. Ama Max Factor allığı da ben iyi ki almışım diyorum çünkü çok beğendim gerçekten. 

Son olarak fiyat karşılaştırması yapacak olursam; Max Factor allıklar bültende 47 lira olarak tanıtıldı ama indirim zamanı 62 lira olduğu söylendi ve bu fiyat üzerinden indirime girdi. Ben ise watsons'tan yine indirimle 39 liraya aldım. Hourglass allık paletinin fiyatı 58 dolardı ve TL cinsinden 185 lira gibi bir fiyata satıyordu instagram satıcıları ve ben de bu fiyattan aldım. Yani allığın teki 62 liraya gelmiş gibi oldu. Tabi şimdi dolar arttı orası ayrı :/ 
İndirimsiz olarak fiyat açısından (doların yükselmesini pek saymazsak) pek farkları yok yani.

Umarım beğendiğiniz ve fikir edindiğiniz bir yazı olmuştur. 
Görüşmek üzereee :)

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Gosh Forever Metallic Eye Shadow Stick - Silver Rose & Light Copper

Herkese merhaba :) 
Bugün kullanımını çok pratik bulduğum ve severek kullandığım kalem farlardan bahsedeceğim :)


Maalesef Gosh kalem farları Gratis indirim dönemine yetiştiremedim.
Başka bir indirim döneminde edindiğim o güzel kalem farlardan ben de 2 adet mevcut. 


Üstteki Silver Rose rengi, alttaki ise Light Copper rengi. 
Metalik ambalajlara sahipler. İçindeki rengin aynısı dış ambalajda da kullanılmış. Ve bence çok şık bir ambalaj maddesi kullanılmış.


Farlar arkadan çevrilerek açılıyor. Oldukça kremsi ve kolay uygulanan bir yapısı var. Direk rengini veriyor sürülen yere. Ambalajın üzerinde waterproof oldukları yazıyor. Su içinde elbette denemedim fakat kalıcılıkları mükemmel. Sabah nasıl sürdüysem hiçbir şekilde çizgilere dolmadan,dağılmadan akşama kadar dayanıyor. 

Üstteki; Light Copper, Alttaki; Silver Rose

Tek başına da harika duruyorlar ya da herhangi bir renkle gölge yaparak da. Özellikle Silver Rose rengi gözlerinizi o kadar canlı ve dinç gösteriyor ki <3 

Fiyatı 32 - 36 lira civarında olmalı. Ama gratis indirimde sık sık %40 ya da %50 indirime giriyorlar ve mutlaka bir şans verin derim size. 

Mutlu günler herkese :)


8 Temmuz 2015 Çarşamba

Mac Soft&Gentle Aydınlatıcı

Herkese yeniden merhabalar :)
Uzun zamandır yazamıyordum bunda;son sınıf olmam, tezler, ödevler, mezun olmam gibi sebepler var. Yazmayı çok isteyip de bir türlü elim değmedi maalesef. Şu sıralar evimde dinleniyor olsam da uzun uzun buraya zaman ayıramadım. İnstagram da aktifim ama oraya sık sık fotoğraflar yüklemekteyim :)

Bugün sizlere aslında uzun zaman önce aldığım fakat yazmayı unuttuğum süper bir aydınlatıcıyı anlatacağım.

Mac'in meşhur MSF'lerinden biri soft&gentle. Bende bir de lightscapade var. O daha günlük ve yoğun olarak uygulasanız dahi abartı durmayan bir aydınlatıcı iken soft and gentle ben burdayım diyor. 

Şeftali bronz bir tonu var. İçinde minik minik simler var ama yüzünüzde dağıttığınızda belli olmuyor.
Ben bazen günlük de uyguluyorum fakat dozunda uygulamanız çok önemli çünkü parıl parıl görünüyorsunuz. Ben kendisini hem balo hem de kep törenimde kullandım ve fotoğraflarda yanaklarımda çok güzel bir ışıltı oluştu. Fakat dozu aştığım bir gün ise fotoğrafta her yerim parıldıyormuş gibi oldu. 

Yelpaze fırçalarla uygulamak sanırım en doğrusu olacak. Ama elinizin ayarı varsa herhangi bir fırçayla da dozunda uygulayabilirsiniz.


Ürün kocaman 10 gram. Açıkcası nasıl biter ya da dibi nasıl görünür bilmiyorum ama fiyatına göre gramajı çok iyi. Şu an net fiyatını bilmiyorum çünkü ben alalı 1-2 sene oldu sanırım ve aklımda değil fiyatı. Mac'e de yakın zamanda zam geldiğinden güncel fiyat bilgim yok. 

Eğer hala almamış olanlar varsa bir denesinler derim :)
Herkese mutlu günler :)

4 Nisan 2015 Cumartesi

Rexona Black & White ile Güvendesin!

Merhaba;
Bizi bekleyen keyifli ve sıcacık bir yaza hazırlanıyoruz. Buz gibi bir kıştan çıktık ve doyasıya kar keyfi yaşadık. Şimdi ise içimiz kıpır kıpır , parlayan güneşin ve cıvıl cıvıl öten kuşların hayalini kuruyoruz. Dolabımızda giyilmeyi bekleyen uçuş uçuş beyaz elbiselerimiz en çekici haliyle yaza çoktan hazır. Beyazın tadına varacağımız sıcacık bir yaz olsun! Haftasonları keyifle kendimizi sabahtan akşama dek sokaklara atacağımız ve doyasıya gezeceğimiz günler geliyor. Belki de, mis gibi temiz hava da km lerce koşu yapıp sporun keyfine varacağız. Peki bu süreçte terlemeyi nasıl engelleriz? Motivasyonumuzu düşüren etkenlerin başında gelen ter kokusu moralinizi bozmasın, Rexona'yla sizi koruma altına alıyoruz.
Peki ya kıyafetler? Renkleri değişen , koltuk altı sararan beyaz tshirtler , beyazlaşan siyahlar tam bir kabus. Hele bir de yoğun bir gün içerisinde ter kokusundan korunmak! Çantamızdan eksik olmayan en önemli ihtiyaçlarımızın başında olan deodorantlar aslında kıyafetlerimizin tam bir düşmanıydı. Geçmiş konuşuyorum çünkü Rexona Black + White ı keşfettikten sonra bu dert hayatınızdan uçup gidiyor olacak. Üstelik sabahtan akşama kadar süren yoğun bir temponun içinde olsanız dahi saatlerce koruma altındasınız unutmayın. Ter kokusunu ve rengi değişen kıyafetler fikrini tamamen kenara atın ve eglencenizin keyfine varın. Kadın erkek seçeneği ile sizleri özel kılan Rexona ayrılmaz bir parçanız haline dönüşüyor.
Yaz geliyor dedik peki yaza biz hazır mıyız?
Ben deodorantlarımı stokladım ve sporda mis kokan ferahlığı ile kendimi yaza hazırlıyorum , hala geç kalmış sayılmazsın hadi bugün kendin için birşey yap ve sende rexona keyfiyle sınırları zorla! Yapacağın her aktivite de ter kokmaktan korkma, egzersizinin keyfine var.
Herkese keyifli ve ferah bir gün dilerim!
Bu içerik http://www.tugbasatelier.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

10 Mart 2015 Salı

Zaman Değişir, Ama Büyük Gözlerin Modası Asla Değişmez!

Geçmişten günümüze, zaman içinde moda ve güzellik kavramları çok değişti, her dönemin favori giyim, makyaj ve saç tarzları oldu fakat büyük gözlerin güzelliği zamandan hiç etkilenmedi, güzellik değerini her zaman korudu...
Oriflame, gözleri %30 oranında açan ve böylece daha büyük görünmelerini sağlayan yeni ürünü The One Eyes Wide Open maskara ile 1950’lerden günümüze, hatta geleceğe uzanan keyifli bir oyun uygulamasıyla sizleri büyük gözlerin odak nokta olduğu bir güzellik yolcuğuna çıkarıyor. Zamanda yapacağınız bu yolcukta ise en büyük sürpriz markanın yeni yüzü Ezgi Mola’nın size eşlik etmesi.





İlk adımda Ezgi Mola’nın farklı tarzlardaki fotoğraflarını doğru dönemler ile eşleştirmeniz gerekiyor. Ardından yolculuk etmek istediğiniz yılı seçiyorsunuz. Devamı sürpriz! Zamanda yolculuk etmekten keyif alacağınıza eminim. Üstelik bu yolculuğa çıkanlar Ezgi Mola ile tanışma şansına sahip oluyor. Birbirinden güzel Oriflame ürünlerinden oluşan hediye paketleri ve maskara da cabası!
Bu keyifli uygulamaya Oriflame Türkiye’nin Facebook sayfasından ulaşabilirsiniz: https://zamansizgozler.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.

30 Aralık 2014 Salı

LACİVERTİN GÜCÜ ADINA!

Erkeklerin kadınları anlamakta zorluk çektiği bir gerçek. Oysa ki kurallarımız o kadar da anlaşılmaz değil. Ufak detayları önemseyerek yaşarız, hepsi bu. Detayları fark etmek biz kadınların en önemli özelliği. Erkekler bizi anlamakta zorluk çekedursun, Bingo bizleri anlama konusunda daha dikkatli. Detaylara verdiğimiz özeni radarına yakalayan Bingo, hem banyo hem de mutfak için ayrı ayrı temizlik ürünlerini emrimize amade olarak sunuyor. Bu harika! Üstelik bu ayrıcalık Türkiye'de bir ilk.
Temizlik konusundaki acemi birliğim annemin emirleri altında geçtiğinden şu cümleyi sıklıkla duyardım : "Hayır, onu değil, o banyo için, mutfaktakini getir" veya bir diğer sık duyduğum cümle : "Kızım bu mutfak temizliği için kullandığım sarı bez, sen diğerini al." Acemi birliğim neyin ne olduğunu çözmekle geçti çünkü temizlik konusunda her Türk kadını gibi titiz annem; banyo için ayrı, mutfak için ayrı temizlik ekipmanları kullanıyordu. Tabii ki bu uygulamasında çok haklıydı, çünkü banyodaki mikroplar mutfakta cirit atmamalıydı. Üstelik banyo temizliği ile mutfak temizliği birbirinden tamamen farklıdır. Mutfaktaki ocak temizliğine kullandığımız bir ürünü, duşa kabine kullanmak kulağa bile hoş gelmiyor doğrusu.
Kullandığımız temizlik ürünleri hep aynı tip aynı formülde olduğundan bu ayrımı yapmak bizim ev için problemdi. Dünya için küçük ama ev halkı için büyük olan bu sorunu, her Türk annesinin kızına öğretmeye kendine vazife edindiği bir gerçek. Bingo önem verdiğimiz "şartlı şurtlu" temizlik anlayışına dikkat kesildi ve Türk kadınlarının mutfak ve banyo için ayrı ürünlerle temizlik geleneğine uygun yepyeni ürünleri bizlerin beğenisine sundu. Mutfak temizliği için kullanılan temizlik ürünleri ayrı, banyo temizliği için kullanılan temizlik ürünleri ayrı şekilde kullanmayı tıpkı benim annem gibi  seven ve "şartlı şurtlu" temizliklerini rahat rahat yapanlar için artık Bingo Lacivert Güç, emirlere amade!
Bingo Sprey Banyo; derz araları, duşa kabin, klozet, musluk, lavabo gibi yerlerde kullanıyorken Bingo Sprey Mutfak ise aspiratör aralarında, mutfak dolaplarında, ocakta, tezgahta mis gibi ferah kokusuyla eşlik ediyor. Bingo Krem Temizleyici'lerden banyo için özel olanı amonyaklı kireç çözücü formülünde, mutfak için olanı ise limon kokulu yağ çözücü formülünde bulunuyor. Bingo Ultra Çamaşır Suyu ise mutfak için olanı yağ çözücü gücü, banyo için olanında ise kireç çözücü özelliği bulunmakta. Üstelik kapak kısmı da küçük çocuklar düşünülerek güvenliğe önem verilen bir tasarıma sahip.
"Şartlı Şurtlu" hijyen anlayışıma uygun temizlik ürünlerimde Bingo'ya yer verdiğim için mutlu ve memnunum. Mutfaktaki uğraştırıcı yağ ve banyodaki inatçı kireç "Lacivertin Gücü" adına,  artık "bizimle deyılsın"
İçerik: miskinkek.blogspot.com.tr
Bir boomads advertorial içeriğidir.